BALKANLARDA TÜRK DÜŞMANLIĞI

Türk düşmanlığı, Türk karşıtlığı ya da Türk fobisi : Anti-Turkism  ya da Turcophobia, Türklere, Türk kültürüne, Osmanlı İmparatorluğu’na, Türkiye’ye ve Türk halklarına karşı olan düşmanlık olarak tanımlanır.

Türk düşmanlığı her zaman sadece Türk halklarına karşı değil, Balkan Müslümanlarına, özellikle Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar ve Torbeşlere de yönelir. Ayrıca günümüzde Yunanistan, Almanya, Belçika, Bulgaristan, Çin, Polonya, Ermenistan, ABD, İsveç, Danimarka, Fransa, İran ve Rusya gibi ülkelerde Türklerin ırkçı saldırılara uğradıkları bilinmektedir.

Viyana piskoposu Johann Faber (1478 – 1541) şöyle demiştir:

“Dünyada yaş ve cinsiyet ayırımı yapmadan çocuk yaşlı herkesi kesen, hatta ana rahmindeki bebeği bile katleden Türkler kadar acımasız ve kaba bir ırk yoktur.”

16. yüzyılda konuyla alakalı tüm Avrupa’da 2500 civarında (1000’den fazlası Almanya’da) kitap basılmıştır. Bu kitaplarda özellikle “kana susamış Türk” imajı yerleştirilmeye çalışılmıştır.

Bu dönemde Osmanlılar, Balkanları fethetmiş ve Viyana’yı kuşatmıştı. Bu nedenle Avrupa’da Osmanlılara karşı büyük bir korku vardı.

 

 

Pek çok ülkede Türkler ve Türkî halklar ile ilgili ırkçı deyimlere rastlanır:

  • Avusturya’nın kırsal kesimlerinde çocukların “Es ist schon dunkel. Türken kommen. Türken kommen” (“Hava çoktan karardı. Türkler geliyor. Türkler geliyor.”) diye tekerleme söylediği hâlâ duyulabilir.”)
  • Almancada hileli anlamına gelen “getürkt” (türkleştirilmiş) kelimesi hala kullanılmaktadır.
  • Ermenicede, Türk sözü hâlâ genel olarak birinin aklını sorgulamak için kullanılır: “հո թուրք չես?!” (“Sen Türk müsün?”), aynı zamanda kirli düzensiz bir evi ima etmek için kullanılır: “կարծես թուրքի տուն լինի” (“Bir Türkün evine benziyor?”)   
  • Ayrıca Ermeni toplumunda Türk ve Müslümanları tanımlamak için “(Dacik)” kelimesi de kullanılır.
  • Farsçada “Türk-i hâr” (ترک خر: eşek Türk), bir Türk halkı olan Azerbaycanlılara (özellikle İran sınırları içinde yaşayan 30 milyon Güney Azerbaycanlılara) karşı kullanılan aşağılayıcı bir sözdür.
  • Fransızcada Turc kelimesi eskiden C’est un vrai Turc (“Tam bir Türk”) vb. deyimlerde kaba ve acımasız insanları belirtmek için kullanılırdı.
  • Bir İspanyol biriyle ilgili küçük düşürücü bir yorum yapmak istediğinde “turco” derdi.
  • İtalyancada “bestemmia come un Turco” (“Türk gibi küfretmek”) ve “puzza come un Turco” (“Türk gibi pis kokmak”) deyimleri sıklıkla kullanılır. En kötü şöhretli İtalyanca deyim (manşetlerde de sıkça kullanılır) yakın bir tehlikeyi belirtmek amacıyla kullanılan “Mamma li Turchi!” (“Anneciğim, Türkler geliyor!”) deyimidir. Ayrıca İtalyanlar “Fumare come un Turco” (Türk gibi sigara içmek) deyimini de sık sık kullanırlar. Almanca ve Sırpça’da da “Türk gibi sigara içmek” anlamına gelen deyimler vardır.
  • Kıbrıs Cumhuriyeti’nde askerlere uygun adım yürüme eğitimi verilirken söyletilen “En iyi Türk, ölü Türk” sloganı, 2008 yılında hükumet tarafından alınan bir kararla yasaklandı.
  • Norveççede “Sint som en tyrker” (“Bir Türk kadar kızgın”) şeklinde bir deyim vardır.
  • Rusçada “Незваный гость хуже Татарина” (“Davetsiz misafir Tatardan kötüdür”) şeklinde bir deyim vardır.
  • Karadağ’da işini kötü yapan birisine ”İşini çok kötü yapıyorsun. Türk müsün?” diye soruluyordu.
  • Sırbistan’da komik hareketler yapan birisine ”Hareketlerin çok komik. Sen Türk müsün? Böyle aptalca hareketleri ancak bir Türk yapabilir.” deniyordu.